Bu konuşmanın ; şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'ın kendi beyanı içeriğine göre 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimler sonrasında Kuvayı Milliye Derneği ile bağlantısını zayıflattığı, 07 Eylül 2007 tarihinde de resmi olarak ayrıldığı tarihten sonra yapıldığı , Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy ilçesindeki genel merkez binasında geçtiği, huzurda Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'den başka 12 kişinin daha olduğu anlaşılmaktadır.Tartışmalarının ise ; Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda görünürdeki Kuvayı Milliye Derneğinin legal yapılanmasının tüm imkanlarını kullanmasına karşın söz konusu genel seçimlerde beklediği neticeyi sağlayamaması, bunun dışında Mersin ilindeki ölme, öldürülme ve öldürme ikazı ile yaptırdığı yemin töreni, Derneğin Teşkilat Başkanı Hüseyin GÖRÜM'ün başında bordo bere ile kıydığı Kuvva Nikahı ve sağına ve soluna alıp temsili olarak İsa ile Musa Peygamber olarak tanıttığı kişiler ile birlikte yaptığı basın açıklaması görüntülerinin basında yer alıp vatandaşlardan tepki alması, yukarıda silah ve örgütsel dokümanlar ile yakalandığı anlatılan Murat ÇAĞLAR'dan sonra Dernek yapılanması hakkında soruşturma başlatılması olaylarından sonra işlevsiz kaldığını düşündüğü derneğin legal yapılanmasını tasfiye etme düşüncesinden ve Hüseyin GÖRÜM'ün buna karşı çıkmasından kaynaklandığı görüntülü konuşmanın tümünün incelenmesinden anlaşılmaktadır. Yukarıda özetlenen telefon görüşmelerinden de anlaşılacağı gibi neredeyse askeri bir itaatle bağlı örgüt üyelerinin kendisine bu tartışmada olduğu gibi karşı çıktıkları görülmemiştir. Bu nedenle de olayların gelişiminin kavranması açısından önem verilen bu konuşmada Hüseyin GÖRÜM'ün Mehmet Fikri KARADAG'a ; Muzaffer TEKİN tarafından tanıştırıldıklarını, VKGB'nin kuruluşu aşamasında kendisinin Maltepe semtindeki meşhur barakasına gelip gittiğini, Hendek ilçesinde anlaşmayı bozanın kanının diğerine helal olduğuna dair bir anlaşma yaptıklarını, buna karşılık kendisinin eroin kaçakçısı olarak gösterilip VKGB oluşumundan uzaklaştırıldığını, kutsal bir dava olarak gördüğü Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşunda kendisinin büyük emeği olduğunu, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ'ın derneğe gelen kişilere grup kurun, yer altına inin, şunu vur, bunu vur, kıralım, keselim,para bulalım dediğini, bütün eylemlerde arka planda durup kendisini öne sürdüğünü, Ankara'da kurulan Kuvva-i Milliye Derneğinin arkasında da Muzaffer TEKİN'in olduğunu, başkanı olan Bekir ÖZTÜRK'ün kendisi gibi kukla olduğunu, telkinlerine uyan birisinin suç işlemesi halinde kendisine yükleneceğini, nitekim Danıştay saldırısı ve Hrant DİNK'in öldürülmesi olaylarından sonra ortadan kaybolduğunu, bütün bu olaylardan sonra işin iç yüzünü anladığını söylediği anlaşılmaktadır.
akrabalarının banka hesabındaki artışlar tarih bazında incelenip Danıştay saldırısının dava ve duruşma süreci dikkate alındığında, 04.09.2006 ve 07.01.2008 tarihlerinde her iki sanığın yakınları ile İlhan PARLAK'm hesaplarına para girişi olmasının dikkat çekici bulunduğu belirtilmiştir. Emekli maaşı ile geçinen, Danıştay saldırısından önce hesaplannda dikkat çekecek bir hareket olmayan , Danıştay eyleminden sonra ise hesaplannda elden nakti olarak yatınlan paralar ile önemli artışlar olduğu tespit edilen Alparslan ARSLAN'm yakmlannm banka hesaplanndaki bu artışlar dikkat çekicidir. İdris ARSLAN'm banka hesabındaki bu artışlar ile , Diyarbakır Escort süreç içerisinde birbirine tamamen zıt beyanlannm paralel seyrettiği değerlendirmeye esas bir durum olarak Mahkemenin dikkatine sunulmuştur. İdris ARSLAN'm , Alparslan ARSLAN'm ismini vermesi ile soruşturmaya dahil edilen , bu nedenle de Alparslan ARSLAN ile arasında husumet oluşan Süleyman ESEN dahil olmak üzere , kendi oğlu Alparslan ARSLAN dışındaki diğer sanıklara talepleri olmadan para göndermesi de değerlendirmeye esas bir durum olarak Mahkemenin dikkatine sunulmuştur. ARAÇ SUÇLAR OLARAK KABUL EDİLEN CUMHURİYET GAZETESİ VE DANIŞTAY SALDIRILARI EYLEMLERİ İLE AMAÇLANAN AMAÇ SUÇLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR.
Erhan TIMUROGLU Kollukta alınan 24.05.2006 tarihli ifadesinin konu ile ilgili bölümüne özetle ; Cumhuriyet Gazetesine bomba atıldıktan sonra Osman YILDIRIM ile Alparslan ARSLAN'm buluştukları bardan ayrılması üzerine Tekin IRŞİ ve İsmail SAĞIR'm moralinin bozulduğunu, kendilerine ne olduğunu sorduğunda Osman YILDIRIM'ın bombanın patlaması halinde para akacağını, paranın içinde yüzeceklerini söylediğini, ancak şu ana kadar para görmediklerini, bu nedenle morallerinin bozulduğunu söylediklerini, Danıştay Saldırısı için Ankara'ya geldiklerinde İstanbul'da kalan Tekin IRŞİ'nin Alparslan ARSLAN'a mesaj çekerek para istediğini,Alparslan ARSLAN'm da kendisine 120 YTL vererek Tekin IRŞİ'ye bu parayı göndermesini istediğini, ancak hesap numarası olmadığı için bu parayı gönderemediğini ve parayı İsmail SAĞIR'a verdiğini beyan etmiştir. C.başsavcılığımızca tanık sıfatı ile alman 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle; Cumhuriyet gazetesi eyleminden sonra Alparslan ARSLAN'm kendisine İsmail SAĞIR'a verilmek üzere 200 YTL para verdiğini, Alparslan ARSLAN'm babası İdris ARSLAN tarafından kendisine cezaevinde bir defa 200 YTL, bir defa da 100 YTL para yatırıldığını, neden kendisine para yatırdığım ise bilmediğini beyan etmiştir. Tekin IRŞİ Kollukta ahnan 20.05.2006 tarihli ifadesinin konu ile ilgili bölümünde özetle ;